Selçuklu Devleti’nde Hükümdarlık Sistemi Hakkında Bilgi

Selçuklu Devleti kurumları açısından asla kuşkusuz Orta Asya Türk Devletleri ve İslam Devletleri’nden etkilenmiştir. Bu makalede Selçuklu Devleti’nde hükümdarın vazife ve sorumluluklarına değineceğiz. Bu vazife ve sorumluluklar devrin öteki Türk Devletleri’nin kurumlarına ve hükümdarlarının vazife ve yetkilerine de ışık tutmaktadır. 

♥ Selam İsmim Aysel , 26 Yaşındayım Sohbet etmek istiyorum Arayın Konuşalım. Her Türlü Sohbete Varım Tıkla Ara Beni.! ♥.  003225889363

Selçuklu Devleti’nin Kuruluşu ve Hükümdarlık Sistemi

Selçuklu Devletinde Hükümdarlık

Selçuklu Devleti, 11. yüzyılın başlarında Orta Asya’da yaşayan Türkmen boylarından kabul edilen Selçuklu Hanedanı tarafınca kurulmuştur. Hanedanın lideri Tuğrul Bey, Abbasi Halifesi ile yapılan anlaşma sonrasında 1055 senesinde Bağdat’a girdi ve Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun kuruluşunu duyuru etti.

Selçuklu Devleti’nin hükümdarlık sistemi, Türk-İslam geleneğinde olduğu gibi otoriter bir yapıya sahipti. Devletin en üzerinde, sultan olarak isimlendirilen hükümdar yer alıyordu. Sultan, hem de devletin başkomutanı ve en yüksek yargıçıydı. Selçuklu hükümdarları, sultan unvanını kullanmışlardır.

Sultanın altında, yönetim ve yönetimsel işleri yürüten Divan-ı Saltanat adında olan bir kurul bulunmaktaydı. Divan-ı Saltanat, sultanın yardımcılarından oluşmuş bulunan bir meclisti. Bu meclis, vergi toplama, hukuk davaları, askeri işler, dış ilişkiler ve öteki yönetim işleri gibi mevzularda kararlar alırdı.

Selçuklu hükümdarlığı, bölgesel beyliklerin bir araya gelmesiyle kurulduğu için, hükümdarlık sistemi de bu prensibe dayanıyordu. Bölgelerin yönetimi, atabeyler adında olan sultanın yakın akrabalarına yada güvenilir beylerine verilirdi. Atabeyler, sultanın yerine geçebilecek kişilerdi ve sultanın ölümü yada sıhhat problemleri durumunda devletin yönetiminde mühim bir rol oynarlardı.

Selçuklu Devleti’nin hükümdarlık sistemi, askeri başarılar ve siyasal ustalıkla desteklendiği için son derece etkiliydi. Devlet, Orta Doğu ve Anadolu’da geniş bir toprak bölgesine yayıldı ve 11. ve 12. yüzyıllarda İslam dünyasının en mühim güçlerinden biri haline geldi.

Hükümdarın Vazife ve Sorumlulukları

Devletin başlangıcında hükümdar bulunurdu. Selçuklular’da ‘sultan’ ünvanı kullanan ilk hükümdar Tuğrul Bey’dir. Devleti temsil eden hükümdar hem de ’saray’ ‘ordu’, ’hükümet’ ve ‘hakkaniyet’ olmak suretiyle 4 müessesenin de başındaydı.

Yasama

Sultan’ın yayınladığı fermanlar, verdiği emirler, belkide ağzından çıkan her sözün kanun sayılması yasama yetkisini elinde bulundurduğunu gösterir. .Devletin tüm kademesi; ulema, umera ve halk bu emirlere uymak durumundaydı.

Yürütme

Tahta çıkan her hükümdar kendi icraatları doğrultusunda kendi çabalama ekibini kurardı. Bundan daha farklı her hükümdar devlet başkanı olması dolayısı ile iç ve dış güvenliği doğrusu huzuru sağlardı. Vergiler koyar iktaları dağıtır ve meliklere toprak verirdi. Bu işlerin toplamına yürütme diyoruz.

Yargı

Sultan hakkaniyet kurumunun da başıydı. Hükümdar her İslam Hükümdarı gibi en büyük yargıç konumundaydı. Pazartesi ve Perşembe günleri Divan-ı Mezalim adındaki yüksek mahkemeye başkanlık ederdi.  Halkın sıkıntılarını dinlerdi. Büyük davalara bakardı. Suçlulara ceza verebileceği gibi suçluları af edebilirdi. Toplu af dahi yapabilirdi. Hükümdarlar yargılama sürecinde şeriat kanunlarına ve Türk örf ve geleneklerini göz önünde bulundururlardı.

Selçuklu Devleti’nde Hükümdarlar

Selçuklu Devleti, ortalama 400 sene süresince yargı sürmüş bir Türk-İslam devletidir. Bu zamanda, çeşit çeşit hükümdarlar devletin yönetiminde rol oynamıştır. İşte, Selçuklu Devleti’nin en mühim hükümdarlarından bazıları:

Tuğrul Bey (1016-1063)

Selçuklu Devleti’nin kurucusu olan Tuğrul Bey, 1055 senesinde Bağdat’ı ele geçirerek Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nu duyuru etti. İmparatorluğun başkenti, Bağdat’ta yer alırken, devletin sınırları Orta Asya’dan Anadolu’ya kadar genişlemiştir.

Alparslan (1029-1072)

Selçuklu Devleti’nin en mühim hükümdarlarından kabul edilen Alparslan, Malazgirt Meydan Muharebesi’nde Bizans İmparatorluğu’nu yenik ederek Anadolu’ya giriş yapmıştır. Bu zafer, Türklerin Anadolu’yu ele geçirerek burada yeni bir devlet kurmasına yol açmıştır.

Melikşah (1055-1092)

Selçuklu Devleti’nin en haddinden fazla uzun süre yargı devam eden hükümdarı olan Melikşah, devletin enerjisini zirveye çıkarmıştır. Döneminde, devletin sınırları Orta Asya’dan Suriye’ye kadar genişlemiştir. Ek olarak, İslam kültürüne ve sanatına büyük ehemmiyet vermiştir.

Sultan Sencer (1087-1157)

Selçuklu Devleti’nin üçüncü hükümdarı olan Sultan Sencer, babası Melikşah’ın ölümü üstüne tahta çıkmıştır. Döneminde, devletin sınırları genişlemiş ve başkent İsfahan’a taşınmıştır. Ek olarak, ilim ve sanat alanında da büyük ilerlemeler kaydedilmiştir.

2. Kılıçarslan (1155-1192)

Selçuklu Devleti’nin en mühim hükümdarlarından kabul edilen II. Kılıçarslan, Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurulmasına öncülük etmiştir. Döneminde, devletin sınırları genişlemiş ve pek çok harp kazanılmıştır. Ek olarak, ilim ve sanat alanında da mühim gelişmeler kaydedilmiştir.

Selçuklu Hükümdarlığı Döneminde Kültür ve Sanat

Selçuklu Devleti, Türk tarihinin en mühim ve tesirli devletlerinden birisidir. Kuruluşu 11. yüzyıla dayanır ve 14. yüzyıla kadar varlığını sürdürmüştür. Selçuklu Devleti’nin kurucusu olan Tuğrul Bey, İslam dünyasında büyük bir tesir yaratmış ve Türklerin İslam dünyasında mühim bir güç haline gelmesine öncülük etmiştir.

Selçuklu Devleti’nin kurulmasıyla beraber, İslam kültürü ve sanatı da Türklerin hayatında mühim bir yer edinmiştir. Selçuklu hükümdarları, İslam mimarisi, edebiyatı, müziği ve öteki sanat dallarına büyük ehemmiyet vermişlerdir.

Selçuklu mimarisi, İslam mimarisi tarzının en mühim örneklerinden birisidir. Selçuklu mimarisi, Anadolu’da pek çok cami, medrese, türbe, saray ve köprü gibi yapıların yapımında kullanılmıştır. Selçuklu mimarisinde kubbe, tonoz, kemer ve sütun gibi öğeler kullanılmıştır. Selçuklu mimarisi, geometrik motifler ve hat sanatı gibi öteki sanat dallarıyla da yakından ilişkilidir.

Siyasetname Nedir? (1092)

1086-1087 yıllarında Sultan Melikşah tarafınca aralarında Düzen-ül Mülk’ün de bulunmuş olduğu devlet adamlarına komut vererek; ‘’herbiriniz devlet için düşünsün ve devlet adına bugün neyin iyi neyin kötü olacağını yazsın.’’ demiştir.  Melikşah  verilen tebliğlerden hiçbirini beğenmemiştir. 1092  senesinde Düzen-ül Mülk’ün verdiği SİYASETNAME’yi beğenmiştir.

Düzen-ül Mülk Nedir?

Yaratı 51 fasıldan oluşmaktadır. Siyasetname kolay bir nasihat kitabı değildir. İçerisinde teklifler ve tavsiyeler vardır. Ek olarak Selçuklu Devleti hakkında mühim bilgilere yer vermektedir. Yazar eseri öğrenek verici hikayelerle süslemiştir. Hadisler ve ayetleri de içerisine serpiştirmiştir. Eserde devrin hükümdarı Melikşah’a devletin nasıl yönetilmesi mevzusunda tavsiyelerde bulunulmaktadır. Ek olarak sultanı batini ve öteki düşman devletlere karsı da uyarmıştır.

Selçuklu Devleti’nin ekonomisi nasıldı?

Selçuklu Devleti ekonomisi, ziraat ve ticarete dayalıydı. Ziraat, hayvancılık ve tecim Selçuklu Devleti ekonomisinin temelini oluşturuyordu. İpek, baharat, metal ve kumaş gibi mallar, Selçuklu Devleti’nin mühim tecim ürünleriydi.

Selçuklu Devleti’nin en mühim savaşı hangisiydi?

Selçuklu Devleti’nin en mühim savaşı, Malazgirt Savaşı’dır. Bu harp, 1071 senesinde Alparslan tarafınca Bizans İmparatorluğu’na karşı kazanılmıştır.

Selçuklu Devleti döneminde hangi sanat dalları gelişmiştir?

Selçuklu Devleti döneminde, mimari, edebiyat, müzik ve hat sanatı gibi sanat dalları gelişmiştir.

Selçuklu Devleti’nin yıkılış sebebi nedir?

Selçuklu Devleti’nin yıkılış sebepleri içinde iç çekişmeler, Moğol istilası, ekonomik problemler ve siyasal istikrarsızlık sayılabilir. 13. yüzyılın sonlarında Moğolların Anadolu’ya girmesi ve Ankara Savaşı’nın kaybedilmesi, Selçuklu Devleti’nin yıkılışına neden oldu.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*