
Sansürün varlığı, insanlığın varlığı kadar eskidir. En ufak toplumlardan, imparatorluklardan ulusal devletlere kadar daima sıkıdüzen var olmuştur. Pekala, sıkıdüzen nedir? Sansürün tarihinden örneklere değinerek sizler için daha geniş kapsamlı bir içerik hazırladık.
♥ Selam İsmim Aysel , 26 Yaşındayım Sohbet etmek istiyorum Arayın Konuşalım. Her Türlü Sohbete Varım Tıkla Ara Beni.! ♥. 003225889363
Sıkıdüzen Nedir?
Sıkıdüzen, belirli bir içeriğin veya bilginin yayınlanmasının, dağıtılmasının veya erişilebilir olmasının engellenmesi veya kısıtlanmasıdır. Sansürün hedefi, çoğu zaman hükümet, medya kuruluşları, kurumlar veya kişiler tarafınca algılanan zararı olan, uygunsuz, huzur bozucu, tehlikeli olarak değerlendirilen içerikleri korumaktır.
Sıkıdüzen, bir toplumda özgür fikir, ifade özgürlüğü ve sansürsüz basın benzeri temel insan haklarına karşı bir tehdit oluşturabilir. Sıkıdüzen, özgür düşüncenin baskı altına alınması, informasyon akışının kesilmesi, fikirlerin ve tartışmaların engellenmesi benzeri sonuçlar doğurabilir. Bundan dolayı, pek çok toplumda sıkıdüzen uygulamaları eleştirilir ve bu uygulamalara karşı mücadele eden hareketler ortaya çıkmaktadır.
Sıkıdüzen sözcüğü “ yargı vermek” veya “düşünce edinmek” manasına gelen Latince cencer’den türetilmiştir. Sertlik içermekte olan, açık seçik veya gizli saklı belgelerin yayılmasını durdurmak amacı ile başvurulduğu benzeri pek çok ülkede sıkıdüzen, hükümetin şu demek oluyor ki iktidar sahibi olanların eleştirilmesini engellemek için kullanılır. Sıkıdüzen insanlık tarihinin fazla eski zamanlarına beri uygulanmaktadır fakat insanoğlu bireysel hak ve özgürlüklerinin bilincine varıldığı, fikir ve basın özgürlüğünün genel kabul görmüş olduğu toplumlarda sıkıdüzen bir baskı aracı olarak kabul görüyor. Ek olarak çağdaş toplumlarda diktatörlerin en etkin silahı olarak da tanımlanır.
Sansürün Zamanı Geçmişi
Hıristiyanlıkta da uzun seneler süresince Katolik Kilisesi’nin Yasaklı Kitaplar Sıralaması okunabilecek kitapları sınırladı. Çoğu zaman devletin, egemen din ve ahlakın korunması adına uygulanan sıkıdüzen, matbaanın bulunuşu ve kitapların basımının artmasıyla kurumsallaşmıştır. Yönetimler şu demek oluyor ki hükümetler kamu yararını koruma altına almak ismi altında sansürü hukuksal bir zemine oturtmuşlar ve modern bir anlamda sıkıdüzen kurumunu oluşturmuştur. Bakılmış olduğu vakit vatanımızda medya üstünde tesirli “RTÜK” çağdaş bir sıkıdüzen kurumudur.
İngiltere’de ilk sıkıdüzen memuru, 1531 senesinde Kral Henry tarafınca atandı. ABD kolonilerinde sıkıdüzen son derece katı bir halde uygulanırdı. Fakat 17. ve 18. yüzyıllarda İngiltere ve Amerika tarafınca başlatılan basın ve konuşma özgürlüğü kapsamında sansürün tesirini azaltacak adımlar atıldı. Böylece özgürlük vadeden bir ortam için çalışmalara başlanıldı.
Toplumların demokrasileşme süreci ile sansürün sınırlandırılması bir biriyle paralel gitmektedir. Baskıcı yönetimler günümüzde de sansürü toplumun denetlenmesinde bir vasıta olarak görmektedirler. Toplumcu ülkelerde mevcud katı sıkıdüzen uygulamasına, 1989 senesinde siyasal ve toplumsal yapının değişmesi sonucunda son verilmiştir.
Osmanlı’da Sıkıdüzen
Osmanlı döneminde sıkıdüzen alanında ilk resmi uygulamalar 1864 senesinde çıkartılan Matbuat Nizamiyesi (Basın Tüzüğü) ile beraber adım atmıştır. Bu tüzükte gazete ve mecmua çıkarmak izne bağlandı ve hükümet lüzumlu görmüş olduğu durumlarda gösterim organlarını kapatma yetkisi tanındı. Kısaca padişah aleyhinde yapılan bir ufak eleştiride dahi o gösterim organının kapatılması söz mevzusu olmuştur. Onun için bu zamanda yaşayan dergiler uzun soluklu olmamıştır.
1878 senesinde başlayarak II. Abdülhamid yönetimi sansürü en katı halde uygulamıştır. 1881 senesinde kurulan Encümen-i Teftiş ve Muayene’ye gazete, mecmua ve kitapları yayınlamadan öncesinde denetleme yetkisi verildi. Bu dönem basın-yayın bakımından en karanlık dönem olarak adlandırılır. Pek çok mecmua ve gazetenin yayınlarına son verilmiştir. Basılan her şey siyasal düzene nazaran denetlendi, en küçük bir pürüzden ötürü gazetelere sıkıdüzen uygulandı veya Tamamıyla gösterim hayatlarına son verildi. Gazeteler sıkıdüzen olan bölgeleri boş bırakarak yayınlamak mecburiyetinde bırakıldı.
II. Meşrutiyet (1908) ile beraber basına sıkıdüzen uygulaması kaldırıldı. Bu sebepten ötürü II. Meşrutiyet’in duyuru edilmiş olduğu 23 Temmuz zamanı, Türkiye Cumhuriyet döneminde basın bayramı olarak kutlanır. Mütareke dönemlerinde İstanbul ve Anadolu’daki işgalci güçler tarafınca basına sıkı bir sıkıdüzen uygulandı.
Sıkıdüzen Türleri
Sıkıdüzen, kültürel, siyasal ve ideolojik benzeri değişik alanlarda pek çok biçimde uygulanabilen bir engelleme ve denetim mekanizmasıdır. Bundan dolayı, sansürün değişik türleri vardır. İşte birtakım sıkıdüzen türleri:
1. Kültürel Sıkıdüzen
Kültürel sıkıdüzen, bir toplumun kültür, sanat ve edebiyat ürünlerinin içinde ne olduğunun denetlenmesi yada kısıtlanmasıdır. Bu tür sıkıdüzen, çoğu zaman bir ülkenin zamanı, gelenekleri ve değerlerine aykırı olarak görülen içerikleri kısıtlamak için kullanılır.
2. Siyasal Sıkıdüzen
Siyasal sıkıdüzen, bir ülkedeki siyasal düşüncelerin, propaganda ve aktivitelerin denetim edilmesi yada yasaklanmasıdır. Bu tür sıkıdüzen, siyasal muhaliflerin susturulması, toplumsal hareketlerin engellenmesi ve hükümet karşıtı bilginin yayılmasının engellenmesi için kullanılır.
3. İdeolojik Sıkıdüzen
İdeolojik sıkıdüzen, bir ülkedeki belli bir ideoloji yada fikir tarzının denetim edilmesi yada kısıtlanmasıdır. Bu tür sıkıdüzen, değişik düşüncelerin ortaya çıkmasını engellemek, hükümet politikalarını desteklemek yada hükümet karşıtı fikirleri bastırmak için kullanılır.
4. Medya Sansürü
Medya sansürü, haberlerin, yazıların, filmlerin, radyo ve tv programlarının içinde ne olduğunun denetim edilmesi yada kısıtlanmasıdır. Bu tür sıkıdüzen, hükümet tarafınca doğru olmayan yada hükümet karşıtı bilgilerin yayılmasını engellemek için kullanılır.
5. İnternet Sansürü
İnternet sansürü, bir ülkedeki web kullanıcılarının erişimine belirli web sitelerinin engellenmesi yada filtrelenmesi yöntemiyle müdahale edilmesidir. Bu tür sıkıdüzen, hükümetin belirli internet sayfaları, uygulamalar yada toplumsal medya platformları üstündeki kontrolünü çoğaltmak için kullanılır.
6. Kendi Kendini Sansürleme
Kendi kendini sansürleme, bir yazar, sanatçı yada medya kuruluşunun, içinde ne olduğunun yayınlanmasını evvel denetlemek yada kısıtlamak amacı ile kendisi tarafınca uygulanan bir sıkıdüzen çeşididir. Bu tür sıkıdüzen, çoğu zaman bilhassa kültürel ve sanatla alakalı alanda, kendini elverişli ve kabul edilebilir standartlara uydurmak için kullanılır.
Sansürün Sebepleri
Sıkıdüzen, pek çok değişik alanda uygulanabilen bir engelleme ve denetim mekanizmasıdır. Pekala, sansürün sebepleri nedir? İşte birtakım temel sebepler:
- Sıkıdüzen, toplumda kontrolü edinmek amacı ile uygulanabilir.
- Hükümetler yada otoriteler, belirli bir düşüncenin yayılmasını engellemek yada toplumda bir hareketin güçlenmesini engellemek için sansürü kullanabilir.
- Bir toplumun kültürünü koruma altına almak yada belirli değerleri korumak için çaba sarfetmek için uygulanabilir.
- Bilhassa, geleneklerin, dini inançların yada ulusal değerlerin korunması gerektiği düşüncesinden hareketle kültürel sıkıdüzen uygulanabilir.
- Siyasal bir iktidarın kendisini koruma altına almak için uygulanabilir.
- Hükümetler, kendilerine karşıt düşünceleri engelleyerek ve muhalif sesleri susturarak siyasal güçlerini korumaya çalışabilirler.
- Toplumun belirli konulardaki hassasiyetlerini koruma altına almak yada bir insanın haklarını koruma altına almak için uygulanır.
- Sertlik içermekte olan içeriklerin yada çok fazla uç düşüncelerin yayılmasını engellemek amacı ile sıkıdüzen uygulanabilir.
- Belirli bir ideolojinin yayılmasını engellemek yada desteklemek amacı ile uygulanabilir.
- Bu tür sıkıdüzen, hükümetin yada ideolojik grupların kendi düşüncelerini yaymak yada rakip düşünceleri bastırmak için kullandığı bir vasıta olabilir.
- Bir ülkenin ulusal güvenliğini koruma altına almak için uygulanabilir.
- Ülke güvenliği ile ilgili bilgilerin yada askeri sırların yayılmasını engellemek için sıkıdüzen uygulanabilir.
Sansürün Cemiyet ve Sanat Üstündeki Tesirleri
Sıkıdüzen, cemiyet ve sanat alanlarında pek fazla etkiye sahip olabilir. İşte, sansürün bu alanlar üstündeki ihtimaller içinde tesirleri:
Toplumsal Baskı: Sıkıdüzen, toplumda baskı oluşturabilir. Bilhassa, belirli bir düşüncenin yada fikrin yayılmasını engellemiş olan sıkıdüzen uygulamaları, toplumda baskıya ve kısıtlamalara sebep olabilir. Bu durum, toplumda fikir özgürlüğüne ve ifade özgürlüğüne olan inancı zayıflatabilir.
Informasyon Eksikliği: Sıkıdüzen, toplumda informasyon eksikliği yaratabilir. Belirli bir mevzu hakkında informasyon almak isteyen bireyler, sıkıdüzen sebebiyle bu bilgiye ulaşamazlar. Bu durum, toplumun bilgili bir halde karar vermesini zorlaştırabilir.
Sanatın Özgünlüğünün Kısıtlanması: Sıkıdüzen, sanat alanında yaratıcılığı kısıtlayabilir. Belirli bir fikrin yada mevzunun işlenmesine sınırlama getiren sıkıdüzen, sanatın özgünlüğünü kısıtlayarak, sanat eserlerinin sığlaşmasına ve yaratıcılık eksikliğine sebep olabilir.
Sanat Eserlerinin Değiştirilmesi: Sıkıdüzen, sanat eserlerinin değiştirilmesine sebep olabilir. Bilhassa, bir eserin belirli bir bölümünün yada ifadesinin sansürlenmesi, eserin orijinal yapısının bozulmasına sebep olabilir. Bu durum, sanat eserlerinin sanatçının orijinal niyetinden değişik şekillerde algılanmasına ve anlaşılmasına sebep olabilir.
Sanatçıların Özgürlüğünün Kısıtlanması: Sıkıdüzen, sanatçıların özgürlüğünü kısıtlayabilir. Sanatçıların belirli bir mevzu hakkında fikir yada ifade özgürlüğüne sınırlama getiren sıkıdüzen, sanatçıların yaratıcılıklarını ve ifade biçimlerini kısıtlayarak, sanatın gelişimini engelleyebilir.
Sıkıdüzen, ifade özgürlüğüne karşı mıdır?
Evet, sıkıdüzen, ifade özgürlüğüne karşıdır. İfade özgürlüğü, her insanın düşüncelerini ifade etme ve informasyon edinme hakkını içerisinde bulundurur. Sıkıdüzen, bu hakların kısıtlanmasına sebep olabilir.
Sıkıdüzen, sanat üstünde nasıl bir etkiye sahiptir?
Sıkıdüzen, sanatın özgünlüğünü kısıtlayabilir ve sanat eserlerinin mesajının yada duygusunun anlaşılmasını yada tesirinin azalmasına sebep olabilir. Ek olarak, sıkıdüzen sanatçıların özgürlüğünü kısıtlayarak, sanatın gelişimine engel olabilir.
Sıkıdüzen, cemiyet üstünde nasıl bir etkiye sahiptir?
Sıkıdüzen, toplumda baskı oluşturabilir ve informasyon eksikliği yaratabilir. Ek olarak, sıkıdüzen toplumun fikir özgürlüğüne ve ifade özgürlüğüne olan inancını zayıflatabilir.
Sıkıdüzen, demokrasi ile uyumlu mu?
Hayır, sıkıdüzen, demokrasi ile uyumlu değildir. Demokrasinin temel prensipleri içinde ifade özgürlüğü, fikir özgürlüğü ve basın özgürlüğü yer verilmiştir. Sıkıdüzen, bu özgürlüklerin kısıtlanmasına sebep olabilir ve demokratik bir toplumun gelişimine engel olabilir.
Bir yanıt bırakın