Nazar Boncuğu Hakkında Bilgiler
♥ Selam İsmim Aysel , 26 Yaşındayım Sohbet etmek istiyorum Arayın Konuşalım. Her Türlü Sohbete Varım Tıkla Ara Beni.! ♥. 003225889363
“Nazar boncuğu” çoğunlukla kem gözlerden korunmak için insanların sürekli olarak kullandığı bir nesne olarak karşımıza çıkar. Pekala, hepimiz bu şekilde mi düşünüyor? Bu şekilde düşünenler için her nazar boncuğu aynı mıdır? Bu şekilde düşünmeyenlerin ise fikirleri nedir?
İşte senelerdir kültürümüzde olan nazar boncuğu hakkında bilgiler;
Nazar Boncuğu Nedir ve Ne İşe Yarar?
İnsanı kem gözlerden koruduğuna dair inanışın yaygın olduğu nazar boncuğu figürü, Müslüman, Musevi ve Hristiyan toplumların haricinde Budist ve Hindu toplumlarında da görünür. Tarih süresince pek çok kültürde ve dinsel inançta göz figürü, kötülükleri uzaklaştıran kuvvetli bir tılsım olarak kabul edilmiştir. Bu sebepten nazar boncukları da çoğu zaman göz biçiminde olur. Insanın dünyaya açılan penceresi olan göz, her türlü iyi ve kötü düşüncenin ilk çıkış noktası olarak kabul edildiğinden, bakışlardan ve kötü gözlerden korunmak amacı ile emici özelliği olduğuna inanılan mavi renkli taşlar fazla eski zamanlardan beri kullanılan bu taşların son hali ise günümüzdeki nazar boncuklarıdır.
Nazar Boncuğunun Özellikleri Nedir?
İnancın, geleneğin bununla beraber süs eşyası olarak pek fazla şahıs nazar boncuğunu fazla sık kullanır ve nazar boncuğu yapılırken içerisine kurşun döküldüğü için bunun iyi talih getirmiş olduğu söylenir. Mavi renkli her cam boncuk, eski halk inanışına gore nazarı uzaklaştırmaz. Bu boncuklarda bulunması gerekmekte olan özellikler vardır.
- Bazılarına göre mavi üstüne sarı renkli göz yer almalıdır.
- “Göz Ocağı” durumunda, daha eski halk inançlarına gore “İyeli/Eyelü”, yâni koruyucu ruhu olan bir yerde eritilmiş olmaları gerekmektedir ve eski zamanlarda nazar boncuğu ocaklarının kuruluşu, geçmişte hususi bir merasim ile olurdu. Bu ocakta sâdece nazar boncuğu yapılır.
- Ek olarak gerçek bir nazar boncuğunun yapımı elde olmalıdır. Makinelerle seri halde üretilen boncuklar, bir tek süs eşyası olur.
Nazar Boncuğu İnanışının Kökeni
Nazar değmesi inancının, tarih süresince gözlerle ve bakmakla ilişkisi olduğu açıklanmıştır. Kökeni Sümerler’e, Babiller’e ve Eski Mısır’a uzanan nazar değmesi inanışına gore, insanoğlunun taşımış olduğu negatif düşünceler, fikrin dışarıya açılmış şekli olan gözlerden dışarı çıkar ve bu da fakat bakışlarla olur. Buna, vurucu güç denir. Vurucu gücü engellemek ve ondan korunmak ise göze gözle karşı gelmekten geçer. Bu biçimde şekli gözü çağrıştıran her şeyin, insanı kötü düşünceden ve nazardan koruduğu inancı yaygınlaşmıştır. Bilhassa Eski Mısır’da “Osiris’in Gözü” veya “Horus’un Gözü”, nazara karşı korunma yollarından mühim figürler olarak karşımıza çıkar.
Türk Tarihinde Nazar Boncuğunun Yeri
Tarihteki Türk topluluklarında Nazar boncuğuna verilen munçuk, moncuk, monşak, monçak, monçok, muyınçak gibi tabirlerin bazıları günümüzde birtakım ulusların dillerinde bulunmaya devam etmektedir. Kelime olarak “boncuk” manasına gelir.
- Insanın yada atın boynuna takılan kıymetli taş
- Aslan tırnağı
- Muska gibi şeylerdir
Attila Han’ın babasının ismi Muncuk’tur ve Türk halk inancında Albıs’ın korkmuş olduğu şey olan Gökçe Munçuk (Mavi Boncuk) aslına bakarsak nazar boncuğu teriminin kökenidir. Kotaz sözcüğü de nazar boncuğu anlamında kullanılan bir kelimedir. Gözün dikkatini değişik tarafa çekmesi sebebiyle korunduğu mantığı mevcuttur ve fazla güçlü nazarların kotazları (nazar boncuklarını) çatlattığı, kimi vakit da parçalar halinde etmiş olduğu anlatılır. Sözcük olarak “kutlu nesne” anlamındadır. Köşgük ve çom tabirleri, nazarlık anlama gelir. Bizdeki nazar inancı, Orta Asya’ya, Şamanizm dönemine kadar gitmektedir. Geçmişte kötü bakışın, negatif enerjinin insanlara yıkım getireceğine inanılmıştır ve günümüzde de nazara inanan insanlar çoktur. Türkler, kötü bakışı engellemek için pek fazla nesne kullanmıştır.
- At nalı
- Yumurta kabuğu
- Sarımsak
- Kuru diken
- Bez bebek
- Akik taşı
- Çocuk ayakkabısı
- Kaplumbağa kabuğu
- Kurt dişi
- Mercan
- Çörekotu
- Deniz kabukları
- Çakıl taşı
- Hurma çekirdeği
- İrili ufaklı mavi nazar boncukları
Ülkemizdeki de nazar değmesinden korunmak için en fazla kullanılan nesne nazar boncuğudur. İnsanlar, sevdiklerini ve çocuklarını nazardan koruma altına almak için onların üstüne nazar boncuğu takar. Bu boncuklar, göz biçiminde ve ufak olur. Yetişkinler ise nazar kemerlerinde yada anahtarlıklarında nazarlık taşır ve daha büyük boyutlu olan nazar boncukları ise mekân süsü olarak yer almaktadır. Evleri ve iş yerlerini koruma altına almak amacı ile duvarlara büyük nazarlıklar asılır. Emsalsiz ve naturel nazar boncukları, Ege Bölgesi ve Anadolu’nun kimi köylerinde geleneksel biçimde üretiliyor.
Nazar Boncuğunun Yapımı
Temel maddesi cam olan nazar boncuklarının yapıldığı fırın sıcaklıkları 600-800 aşama içinde olmalıdır. Üreticiler, nazar boncuğu yapmak için fabrikaların hurda camlarından, çöpe atılmış yada kırılmış türlü türlü cam ürünlerden ve atık camlardan faydalanır ve bununla beraber geleneksel nazar boncuğu üreticileri, boyalarını da kendileri hazırlarken, renklendirme için çoğu zaman opal, çinko ve kobalt kullanırlar. Nazar boncuğu yapılırken yararlanılan araçlardan bazıları;
- Yan gecek,
- Büyük gecek,
- Leh,
- Merdan
Yan gecek camı toparlarken büyük gecek camı ocağa atar. Leh alevi engellerken merdan boncuklara göz yerleştirmekte kullanılır.
Ocaklarda iyi verim için çam odunu kullanılır. Kullanma amacına gore boyutları değişen kutulara cam parçaları yerleştirilir. Ateş kafi kıvama ulaşınca büyük gecek denen kürekle cam parçaları ocağa atılır ve ocaktaki bölmelere, ne türde nazar boncuğu yapılacaksa, ona elverişli renkte cam konduktan sonrasında bir süre beklenir ve renklendirmeye başlanır. Camların erimesi ve boyalarla karışması ortalama 2 saat sürer ve arkasından, tüketicinin isteğine gore biçimlendirmeye başlanır. Nazar boncuklarının çeşitleri bulunur. Mavi renkli ufak boncuklara kuzu boncuğu; hayvanların eyerlerine takılan boncuklara saraç denmesinin bununla beraber nazar boncukları, biçimlerine gore de isimlendirilir: Uçan daire, gözlü zar, yumurta.
Nazar Boncuğu Hakkında Negatif Düşünceler
Bir çok kültürde ve dinde, kötülüklerden korunmak için kuvvetli bir tılsım olduğu edilen nazar boncuğunun, Türkiye’de de ‘kem gözlere’ karşı korunmak amaç ile kullanıldığını belirtmiştik. Negatif düşüncelere örnek verecek olursak, Dabbe serisinin filmlerinden birinde bu mevzuyu işleyen Yönetmen Hasan Karacadağ ise şöyleki konuşuyor: “Nazar ve büyü İslamiyet’e gore haktır. Bilim de artık bunu kabul etmiştir. Psikokinezi denilen; bakışlardan yayılan zararı olan elektromanyetik dalgaların insan ve hayvanlar üstünde tesirli olduğu deneysel olarak kanıtlanmıştır. Birtakım hayvanların; gözleriyle avlarını hipnoz ederek zayıflattığı, arkasından saldırıya geçmiş olduğu net olarak tespit edilmiştir. Aynı durum insanlar için de geçerlidir. Hz. Muhammed de hadislerinde hem insanların, hem de cinlerin nazar (göz) değdirebildiklerini söylüyor. Fakat bunu engellemek için vücuda takılan herhangi bir obje ve tılsımın işi daha da kötüleştireceğini gene hadislerinde konu alıyor.”
Eski Mısır ve Babil’de nazara inanıldığından bahseden Hasan Karacadağ; o dönemlerdeki yazıtlarda, nazar boncuğu simgesinde gördüğümüz tek gözün şeytanla ilişkili olduğunu belirtirken, Babil’de insanların tapındığı 5’ler tanrısı Hamsa’nın (Fatıma’nın eli olarak bilinmektedir) da nazar boncuğunun çıkış noktası olduğunu söylemiştir.
Kur’an-ı Kerim’de Nazarlık
Nazar boncuğunun kökeni, negatif görüşlere gore Eski Mısır muskalarına ve her şeyi gören göz denen Şeytan gözüne dayanır. Kuran’a gore ise nazardan korunmanın yolu, Nas, Felak ve Ayetel Kürsi ayetlerinin okunmasıdır. Bunun gibi şeyleri, nazara veya halk dilinde
1. “Gözlerin hain bakışlarını Allahü teâlâ bilir, kalplerin gizlediklerini de… Allahü teâlâ hak ile hükmeder. Onların O’ndan daha farklı yalvardıkları ise hiçbir şeyi yerine getiremezler. Kuşkusuz ki Allahü teâlâ hakkıyla işiten ve görendir.” Mümin 19
2. Rasûlüllah (s.a.s.) “Kim nazarlık takarsa Allahü teâlâ onun işini tamama erdirmesin” (Ahmet b. Hanbel, Müsned, IV, 154) buyurmuştur.
3. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V) mevzuyla ilgili olarak ‘Nazar haktır. Alınyazısı ile yarışan bir şey olsaydı, kaderi değiştirirdi’ buyurmuştur.
4. Bir hadis-i şerifte Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav): “Kim nazarlık, muska benzeri şeyleri söküp kırar, atarsa, Allahü teâlâ ona köle azat etmiş sevabı verir.” buyurur.
Bir yanıt bırakın